Tasavvuf ve Musiki
Sanatı
tasavvufi bir bakış açısıyla tanımlamak gerekirse; insan kalbinin, ruhunun ve hissettiklerinin
göze hitap eden bir şekile getirilmesi olduğu söylenebilir. Bütün sanatlar, en
başta insan ruhundan ve doğasından doğar. Tasavvufta da sanatta kullanılan
incelik ve zerâfet, ruhi derinlikle paralel kabul edilir. Tasavvuf inancının
Anadolu’da yayılmasıyla beraber o dönemlere ait güzel sanat eserlerinde de
tasavvuf ve Allah’a olan hayranlık duygusu hakim olmuştur. Bu etki en güzel biçimde musiki dalında
incelenebilir.
Mutasavvıflar da mûsikînin (müziğin) bireyler
üzerindeki etkisini, İslâmî kurallar dâhilinde, Allah sevgisini desteklemek ve
Allah’a ulaşma yolunu hızlandırmak üzere kullanmışlardır. Tekke edebiyatında da
olduğu gibi, sanatın nefse hitap eden yönünü silip, insan ruhuna gıda
olabilecek bir amaç kazanmasını sağlamışlardır. Bu amaca uygun olanları teşvik etmiş,
uygun olmayanları ise reddetmişlerdir.
Tasavvuf müziğini başlıca iki türe ayırmak mümkündür.
Birincisi halkın yaptığı ibadetlerde kullandığı tür; daha çok Alevi’lerde
görülen türdür. Diğeri ise; Tekkelerde yapılan, Bektaşi, Mevlevi, vb. tarikat
müzikleridir. Mevleviler namaz dışında sema ile ayrıca müzikli ibadet yaparlar.
Ayin denilen bu besteler, her birine Selam denilen dört kısımdan meydana gelir.
Genellikle Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin şiirlerinden seçilen güfteler vardır.
Mevlana’nın şiirleri Mesnevi veya Divan-ı Kebir isimli eserlerinden alınır. Bu
şiirler Farsça olduklarından, ayin güfteleri de Farsça’dır.
Ayinler dört kısımdan oluşur. Bunlara; birinci,
ikinci, üçüncü ve dördüncü selam denir. Ayin sırasında dönen yani sema eden
dervişlere Semazen, çalan ve okuyanların oturduğu yere Mutrıb; mutrıbdaki müzisyenlere
Mutrıb Hey’eti denilir. Bu dansa eşlik edip Ney çalanlara Neyzen; kudüm
çalanlara Kudümzen; ayin okuyanlara Ayinhan; nat okuyana Na’t-han denir. Gerek tekkelerde gerek tasavvuf yolunun her aşamasında müziğin yeri büyüktür, çünkü müzik ruhun gıdasıdır.
Güzel bir tasavvuf musikisi örneği:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder