9 Nisan 2013 Salı


Mevlana’da Tanrı, Güzellik ve Aşk

Mevlana’nın üzerinde durduğu en temel varlık Tanrı’dır. Bu, onun düşüncesinin merkezini oluşturur. Tasavvuf felsefesinde evrende olan bütün şeyler Tanrı’nın yansımasıdır. Mevlana bir gün sema halinde iken büyük bir vecde kapılıp: “Hiçbir şey görmedim ki, Tanrı’yı onda görmemiş olayım(Eflaki I:283)”, diyerek bu görüşü dile getirmiştir. 

Tasavvufta Tanrı ezeli ve ebedidir, O’nun dışındaki varlıklar zamanla yok olacaklardır. Mevlana: “Onun zatından başka herşey helak olacaktır." (Kasas:88) 

Tasavvufta en güzel varlık Tanrıdır ve ondan daha güzel bir varlık yoktur. Mevlana bununla ilgili şunları söylemiştir: "Bir defa Tanrı’nın güzelliğini görürsen, bir daha başkasının yüzüne bakmazsın. Bunun gibi bütün yaratıklar arasında Yusuf peygamber en meşhuru sayılır. Fakat Hz. Muhammed’in bir yanağı vardır ki, O Yusuf’un güzelliğini dehşet içinde bırakır."(Eflaki II: 107, 191).

Aslında Tanrı’nın yaratmasından dolayı bütün insanlar güzeldir, güzel olan Tanrı, güzel eserler yaratmıştır. 

Haşa dünyada senden güzel bir sevgili yoktur;
Yahutta yüzünü görmekten daha güç bir iş olamaz,
İki dünyada da dostum, sevgilim ancak sensin;
Nerede bir güzel varsa, o da senin
ışığındır zaten(Rubailer,37).

*Dünyadaki bir güzeli, Tanrı’nın bir ışığı olarak kabul eder. 

Mevlana esas olarak sevgi ve aşk üzerinde durur ona göre aşk bir bilgi edinme yöntemidir. İnsan ancak Tanrı’ya aşkla ulaşabilir. Şimdi onun bu konudaki düşüncelerini görelim:
“Dünyada aşk gibi bir üstad, bir mürşit ve insanı doğru yola ulaştıran bir kimse yoktur(Eflaki I, 408).






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder